YOKUMBENYOKUMBENYOKUMBEN

ah sen...
hangi ülkenin kızısın..
çocukluğumun yırtık resimleri...
yüzümü yapıştırıyorlar ellerime...
bir gün uzak kentlere gittin..

ah sen...
hangi kızın ülkesisin..
k/ovuluyorum geceleri baş ucumda bir kaç cin tarafından...
ne olur diyorum benden üç şey istemeyin..
ayaklarım ağrıyor...

her sabah asfalt kusuyorum avuç dışlarıma...
benimle boşanır mısın diyorum aşık olduğum sesime..
sesim boşanıyor şah damarımdan...
bu kadar yakınlık çıldırtıyor beni...

uzun uzun kısa cümleler kuru(tu)yorum...
kül tablaları söndürüyorum parmak uçlarımda...
birileri ağzıma kapanıyor üç rekat...
dudaklarımda ayinler dolaştırıyorum ;

kendimi inkar ettiğim bir din arıyorum...
yokum ben yokum ben yokum ben
:amin!

yüzümde yüzlerce yüzülmüş yüzler...
binler... inler...
oymaktan bıkmadım (mı) benzimi..
nabzım atıyor beni bileklerimden aşağı...
yalvarıyorum ellerime...
beni buralarda bırakmayın..
birbirini kırıyor parmaklarım...
beni neden yâr/attın?
...neden?

ah sen hangi ülkenin kızısın..
bütün ülkeler yandı işte...
gizli gizli beraber oluyorum kendimle...
geceler yeterince karanlık değil...
hemen sabah oluyor...
sabahlar yeterince yeterli değil...
sonra akşam oluyor...

saçlarımı bağlamıştım derin kederlerle...
başımdan aşağı kuyu sarkıttım...
hala çakılmadı zeminlerime sular...
evet kimse biat etmesin sulara...

birileri yardım etmeli bana..
duvarlarla çevrili olmayan bir zindan bu..
ah irfan..
ben yükselmek istemiyor(muy)um ki!!
kalbim peri:şan!

nasır tutmuş br çocuklukla büyüdüm evimizin bahçesinde...
hiç bir çocuk beni oyunlarına almadı..
ben de taş attım kendime..
bana gittiğin ülkelerin dilini öğretesin diye dilimi kesip verdim sana..
sen kuşlar didiklesin diye (yoksa günah olmasın diye mi?)
kaldırıp bir duvar üzerine koydun..
artık hiç bir kuş konmuyor gökyüzüne,gökgözüne,göksözüne farkında mısın?
mayın döşedim ben de alnıma..

söyle artık neye secde etmeliyim?...
mesela gitmeden önce..
alnımdan bir kere öpsene beni?
! nerdesin..

bak bana kullanmam için sözcük veriyor suratının ortasında kirli bir tandır alevi taşıyan... yanlışlıkla büyüdüm farkında bile değildim biri doğdu dediler koştum..
soluk, soluğa indim bütüm bütün yokuş yukarıları..

kendimle karşılaşacağımı mı sanıyordum?
avuçlarıma verildim..
en son gözlerime baktığımda kör olmuştum..
içim yarılsada yer içime girse!!!
ah utanıyorum herkesten...
bu kadar çıplaklık ağır omuzlarıma..
sanki bütün dinler bana inmiş gibi..

bırak beni..git ülkene...
dilim kalsın duvar diplerinde...
ah beni neden yâr/attın?
yokumbenyokumbenyokumben...
kayıpkentli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder