Bu Şarkı Burada Bitmeli, BÜNYAMİN!


Bu şarkı burada bitmeli
Ve ben gitmeliyim...

Kanımı dikerken nefesimle
Kaç kişilik hayatlar yaşadığımı
Aramaya gidiyorum

Beni esir pazarlarında satacak
Kafileler bekliyorum nicedir
Ola ki yolum düşer Züleyha ya
Ola ki zindanlar düşer yürek sarayıma
Bu hikaye Tüm yalanlara sırtını dönüp gitmenin hikayesi, Bünyamin!

Ayakların altındaki çöle değil
Yüreklerde taşınan çöle kızgınım
Cayır cayır üşüyorum
Ellerimde buzdan yangınlar...
D/üşüyorum.
Bu şarkı burada bitmeli
Ve ben gitmeliyim
Acı Acıdan Daha acı,
Bünyamin! ırak Irak tan daha ırak
İnsan insandan daha n/isyan..

Sırrımı kimseyle paylaşmadın; değil mi Bünyamin?
Yara bende Mühür bende Sır bende...
Bu aşka sırtımı döndüm
Dünya durdu Kalbim durdu
Gölgem durdu, Bünyamin!

bak şarkımız ağzımızda zehir oldu
Bize zehirden şarkılar söylemek mi kaldı, Bünyamin?
Azığımız keder, bineğimiz gam...

Yaramızdan güneşler de sağdık, he mi Bünyamin?
Çoğaldıklarımızla ne kadar azaldık
Azaldıkça avuç avuç çoğaldık
Sabır yiğidin harcı

Korkaklar taşıyamaz aşkı;
satar, unutur bir köşede bir gün
Zehri damıtmak,dost yolunda
nöbet tutmak zemheride ayazda
Aşığın işi...
Ama aşıklarda gider,
Bazen gitmekten başka çare de kalmaz, Bünyamin

Bu şarkı burada bitmeli
Ve ben gitmeliyim
Babalar baba olsaydı
Evlatlar şaşar mıydı?
Beklerse bir evladı yine babası bekler
Babama söyle yeni oğullar büyütsün

Babama selam söyle oğullardan
yüreği tam adam öğütsün
Yüreğimize gül suyudur diye kim kireç döktüyse
Bu sevdayı sırtından kim vurup gittiyse
Allah ından bulsun! Bünyamin

Bu şarkı burada bitmeli
Ve ben gitmeliyim
Buralarda artık güneş doğmaz
Doğsa da bizim yaramıza ışığı vurmaz
Bize ışık değil karanlıklarda yanan aşık lazım
Yara bende mühür bende sır bende
Bir ben var benden öte; ötesi bilmediğim bir ülke
Aşığa yol yakışır.
Vakit tamamdır
O na ruhumun yaralı olduğunu söyle...
Kayıpkentli
2005..mersin..04:37

İNADINA IŞIK İNADINA KAYA


1-Nihayet havalar soğudu..
Artık üşü(mü)yorum!Saç diplerim ağrıyor..
Geceleri peygamberler gelip ağlıyorlar başucumda
Fark ed(em)iyorum
Saç diplerimde okyanuslarla u/yanıyorum
Kimse bilmiyor
Bir bıçağı büyüttüm zamanlardır içimde
Kesmek için içimi...
2-Ve içimi kestim sonunda
İçim kesik..
içli içli ve kesik kesik susuyorum artık
Susuyorum..
Çok susuyorum
Bardaktan boşanırcasına su-su:yorum!
Yorum:?
Artık neyi yorumladığımı ve bizi neyin yorumladığını dabil(m)iyorum
Fark?
Evet,fark kalmıyor yavaş yavaş...
beyazın siyahtan bir farkı yok..
Dışarıda yıldırımlar
yıldırımlar
yıldırımlar - ve ben – kaldık
Her şey kavga işte
İnsanlar severken bile kavga ediyorlar ,n/asılsa?

Daha çok sevmek için :kavga
Daha iyi anlaşılmak için :kavga
Terk edil(me) mek için :kavga
Hep daha iyi olmak için :kavga
Terk edenlerin ardından yıkılmamak için:kavga..
Düşmanın saldığı taş yık(a)maz ya!
ille de dostun attığı gül’ e dayanmak için:kavga
Sonra tüm kavgaları durdurmak için: kavga
Barış için:yine kavga!
“An” lar sadece:tabut ve kavga.
.yaşamakla ölmek arasındaki ortak(!) fark(!):kavga!

3(Mersin, kanayan içime, saçlarını gürültüyle uzatan bir kadın.. aslında)
Kars-i kayalar taşıyorum avuçlarımda
Allah hiçbir şeye izin vermiyor
Diyorum:”Başımı ezeyim.....hiçbir şeyin farkının olmadığını anlasın sevdiklerim..
bırak!
Ezeyim başımı kayalarla!
”Allah:”Olmaz” diyor
Olmuyor zaten..olmuyor işte..
yıllardır ne oldu ki zaten?
(biliyorum..yıllar sonra bir kızım olacak..ve ona okuyacağım ruhumu geceleri)
Ne hali varsa görsün insanlık+ne halim varsa göreyim=
bakalım yıllar sonra gördüklerim(iz) bir(b)irine ne kadar benzeyecek?
İçimden bir ses saçlarımı uzatmam gerektiğini söylüyor
Karsîi kayalıklar taşıdığım parmaklarımla tararken saçlarımı
Durup durup duru bir çöl kusuyorum içime
Pırıl pırıl gözlerim(!)den ışık sağıyorum gençliğime
Dışarısı öyle karanlık ki başka çarem yok
Işıkları açık evlerin insanları, kar/anlık yüreklerde!
Gözlerimdeki ışık sön/memeli
Madem inadına yaşıyorum...
İnadına
Gözlerimde ışık
İnadına
Ellerimde kayalar
Herkes görecek işte:
Yarınlar!bir gün bizim ol-mayacak belki!!!
Ama görecekler
Buna rağmen
İnadına ellerim..
inadına ışık..inadına kaya
Bu kavgada biteceğim!!!
Ama bir kavgayla bitmeyeceğim...

(kayıpkentli)
Mersin...2005

Rabbim Ben Affetmeden Affetme Beni!


Ne de olsa kalbim artık hep kırık
yaşamak ise bana artık: hep ağır
git benden...
git..
ey ben!
Yarasını sevdiklerinden alanlara
Ne mutlu
Kendisini yaralayanlar,kimden özür dileyecek?
Bir insan kendisinden hakkını neyle alır ki?
Ben: ey ben...
öfkesiyle kendini hançerleyen!
Dilimin Yeşil saraylarında kimim ben böyle?
Susma ey Çöl!
Bakışlarımı sana gömmedim mi?
Çocuk yaşta gelin olan annem:Yak dilimi...ah anne!
Bana ko(nu)şmasını neden öğrettin ki?
beni sen değil bir öfke mi emzirdi sanki?
ben merhametli değil(miy)im?
odası düzgün bir kız bile, değilim
öfkesi dağınık bir oğlun var işte!
Öfkesiyle dağılan bir oğul...
bir kurşun kalem ve kitaplarla
Kendini geceleri ovan...
Bugünde sevgi(li)mi kırdım anne
Bir vazoydu kelimeler
çarptım duvara kendimle
O ağladı, ben sustum!

Ben: yine şiire sığınan...
yaralarımla kardeş değilsem; kimin mü'miniyim böyle?
nedir içimdeki bu keskin öfke?
ne zaman ve nerden devraldım ben bunu?
neden ele geçiriyr beni ve susturuyor içimdeki Davet'i?
kendimi hep Rebeze'ye gönderiyrum..
gidip geri alıyorum
sonra gene Rebeze'ye gönderiyorum
sonra gidip gene alıyorum
Rebeze bir gün D/ ur! diyecek..
ve çekip gidecek
ben kalacağım kendimle başbaşa..

Hangi ayna kendini bir başka aynadan seyrederki?
Ansızın duvardan yere inen ben
Kalbimde bütün tevbeler şangır şungur
Bu çöle kimi sürüyorum böyle?
Bu çöle kini sürüyorum böyle!
ah benim içimdeki ben
benden ne istiyorsun?
İnsan kendinden Rabbine sığınır mı?
Rabbim Ben affetmeden affetme beni!

kAYIPkENTLİ ..
fATİH/İSTANBUL...
1O.03.2009 03:23