Bir Masal-Bir Türkü-Bir özür




ÖZÜR

Ağzımın kenarında yırtık çocuklar
Bütün masallar kaç yerinden çarpıtılmış....
Kırmızı başlıklı kızlar bilirim
Başlığı kurt postu
Çocuklarımız hala masum(!) masallarla büyüyor

Bütün yalan hikayeler bu yüzden gerçeğe dönüyor
Gökten üç bomba düşüyor mesela
Biri sana..Biri babana...Biri de ..?
-daha fazla sorma, çocuk
- Bütün sevdiklerimden özür diliyorum

Bir masal kahramanını oynadım hayatlarında
Yalansız...Sadık..Ve aziz!
-size dürüst davranmakla
bir komedyendim
trajedilerinizin ortasında
utandınız benden...bağışlayın!

Herkes parası kadar tanrı
Borcu kadar kul
Aşkı kadar köle
Sağlığı kadar duayen
Acıları kadar isyankar
Saçlar doğunun asaletine
Ayaklar batının rezaletine Ram olmuşken...
Şaşırmıyorum artık
Yer sofralarında büyüyenlerin
Lüks masalarda saadetlerinin bozulmasına
Gençler kendi aralarında anlaşmışlar

Bana: çekip gitmek düşer
Avcının elinden kızı kurtaran kurtla
Boylarım en derin suları
Masallarda kız kurtulur;çocuklar büyür böylece
Allah'ın emri peygamberin kavliyle
Herkes birer kurt olur sevgilisine
Ormancı olurum; masayı yıkarım
Masa tertemiz olur! Onların hafızalarında
Kalırım köyünYazık iki gencinin katili
Ülkemde bunca genç katledilirken

Tüm türk/ü/lerde suç benim üzerime kalır
Kimi sevsem acelesi var
İhanete vakit ayıracak kadar
En iyisi onlar! Ersin muradına
Ben arkalarından toplayayım yüreğimi....


Kayıp Kentli

30.05.2005..mersin

Hiç mi Allah'ınız yoktu lan sizin?


Hiç mi Allah'ınız yoktu lan sizin?

Sahabeler günümüzde yaşasa biz hangisi olurduk?Hira'sı hangi şehir?bana gürültüsüz ve ciddi dostlar vermedi zaman

öyleyse zamanın gürültüsüz ve ciddi dostu olmamı söyle, Ey
rüyalarımda
deniz görüyorum, hep!
bir de şehirler...
ve biz!
Sonra deniz kabarıyor
biliyor musun, sen hep ölüyorsun!

***
aynaların sabrını dinliyorum.
Urfa'da hayatlı evlerin kuyularına attım,içimi
Nahit taşlar kıvrandı diye göğüslerimi dinledim uzun uzun
yemîn ettim ölümüme kadar oruç tutacağıma.
"sakın ha!" dedi yaşlılar korkuyla,
gözlerimi kısıp başımı salladım sağa ve sola
kararlılıkla,gittim!
anladım işte, anladım
yüzümü üç defa Fırat'a batırdım.
anlamlar akıyorsa bakışlarımdan,
denizi sorma bana
ki bütün nehirler denizlere akmaz


Suyunu kendi eteğinde toplayan kadınlar: göl olur sonra!

Ve göller denizlere değil dağlara sığınırlar

kendilerini kendilerine anlatan erkek dağlara...

(Ve Minye! "Yıkılsın Kahire!"
Öyle miydi Abdullah? )
Sahabeleri günümüzde yaşasa biz hangisi olurduk?
Hira'sı hangi şehir?
bana gürültüsüz ve ciddi dostlar vermedi zaman
öyleyse zamanın gürültüsüz ve ciddi dostu olmamı söyle, Ey!
Ellerimi bağrımda kaybettim kaybedeli artık göğüslerimle yazıyorum
Kalp atışım bundan kelimelerde!

Uykularımın ortalarında kulağıma bir seslenişle sıçrıyorum!
hep "bese" diyor;
"bese"..."hayır" diyorum,
ve uyanıp yazıyorum
bizi en baştan!
hep en baştan!
misafirler talan ediyor sofralarımı
"ne olur" diyorum,
bir kez olsun güneşten bahsedin!
ellerinden tutup deniz kenarına götürüyorum
"düşünün ki bir sabah uyanmışsınız ve sular çekilmiş?"gülüyorlar..

Yaşadıkça anlıyorum; bana yalan söylemişler
Şimdi bütün kurban bayramlarımızı çarpmak istiyorum suratlarına
Bütün bayramlıklarımı çıkarmak ve yakmak istiyorum önlerinde
ben matematikten hep 1 aldım,
anladım ki:Çocukluğumdan beri korumuş beni bir ilahi el
Haydi şimdi yeniden konuşalım
Yalanlarınızdan ve kahpeliklerinizden başlayalım isterseniz
Biriktirdiklerinizden ve yığdıklarınızdan...
"e" leri "a" olarak konuşan şımarık çocuklarınızdan...
fırıldak kızlarınızdan
ve çakal oğullarınızdan
evet ben öfkeliyim, hamdolsun
herşeyimi alabilirsiniz ama öfkemi asla
evet silah gibi kullanıyorum imgelerimi
Çünkü siz 2 maaşlı yırtıklardınız hayatın yamasında
ve hep acıdınız o yamadan yoksullara
ah nedir bu uzaklardan kulağıma çalan gazel?:
"Tükendi nakti ömrüm
Dilde sermayem bir ah kaldı
gülüm aman
Sanırım derdimi lokmana gösterdim,
dedi eyvahh eyvahh
Bu derdim, devama bir çare
Hakiki bir ilah kaldı oy gülüm amannn!"
dur! başka birşey anlatacaktım ne diyordum?
hah!
Rüyalarımda diyordum seni hep ölüyorken görüyorum!
Bana neden yalan söyledin/iz?
gözüm?
Hiç mi Allah'ınız yoktu lan sizin?
anlıyorum şimdi neden en alt sınıfındayım bir halkın
anlıyorum neden kahkası bol şımarık sofralarda değilim okumazsan çöpçü olursun derdi babam
okumadım ve çöpçü oldum evet:
okumuş sınıfların kirlettiği yüreklerin çöpçüsüyüm
havarisiyim terin
sahabesiyim emeğin
aşkıyım neşenin
ben yüreğini yeniden arayan tüm kayıpların kardeşiyim
ben ahlakını yeniden arayan tüm ayıpların abisiyim!
ben herşeye yeniden başlayanların beyaz gelinliğiyim
herşeye yeniden bir bismillahla...
Ve Allah Yeniden Başlayanların yardımcısıdır!!!

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>><Kayıpkentli..

13.Nisan.2009
Fatih-İstanbul 03:39

TUTUŞTUR BENİ ARTIK EY KALBİM


TUTUŞTUR BENİ ARTIK EY KALBİM

ağzıyla kuş tutanların alkışlandığı bir mahzende ben ağzında kanamaklı bir güneş taşıyan, çığlığım...
ellerimde anlamsız bir dünyanın ruhuna okuduğum yasinler
talep bile edilmediğim bir tapınakta kalbimde taşıdığım kurbanlarımı sunuyorum Rabbe,
en habîl yanımla etrafı dağlarla çevrili bir yetimlik benimkisi
kıyısı olmayan bir deniz kapılarımı çalıyor dudak kenarlarımda

susuyorum artık.
kusuyorum,kendimi ellerime
herkesin bir başkasını oynadığı zamanların
kendisi olma savaşını veren çağrısıyım...

duyurmak neden zor bu sesimi dilimde bacakları sızlayan kelimeler hep sakarlığı kendine... ayaklarıma dolanıyorum; düşüyorum üzerime

kalbimi bırakıyorum her sabah bu şehrin kuytularına
şüpheli bir paket içinde pimi çekilmiş çocukluğum son saniyelerini oynuyor
var olmak: kendimle başlayan bir devrimdir
ben varım o halde d/üşüyorum.

kentler milyonlarca yok(luk) üretirken analar evlat değil işçiler ve mem/urlar doğururken aramalı kalbimin yırtılmış denizlerini dikecek asalar( ah kendimde aradığım Musa'm nerdesin?) kendinden mahrum kalmış insan mı kuracak mahremiyeti?

ki en büyük mahrumiyet insanın kendine olan uzaklığıyken...
ey benden bana daha yakın olan sermaye dini
ey benden bana daha yakın olan Kabe'min arka sokakları
ey onurumdan dolayı fakirliğimi gizleyen sessizliğimin: miskiniyeti
ey yanılgısında namazlar taşıyan duruşum beni bana anlat bir kelimeyle
bana deki: sen bir s/uç'sun...

bana deki: kendinden öcünü alan insanın kalmaz nefreti kavmine
bana deki:yaşamak: insanın kendini bırakıp gitmesiyse
iman etmek: kendinde kalma direnişinin manifestosudur.

kalbi cüzdanında atan bir yaşamın kalp ağrısıyım ısrarımdan dolayı
evet ben kuracağım onların cahiliye bombardımanlarına karşı soluğumu
ben kendimin ikrası ve bir babalık projesinin: Lokmanıyım.

ey oğul... Ben yeniden yapılandırmanın: İkbaliyim
Bir yanımı Medyenden getirdim serbest piyasada çürümüş tartılarıma tuz basarak...
bir yanımı Kenandan getirdim İffetin gömleğiyle silinmiş bir alnı dayayıp resmi namlulara
Bir yanımı İbrahim diyarından getirdim "Varlığım Rabbimin varlığına armağan olsun"' haykırışlarıyla...
gözbebeği Afgani'yle kovulmuş bakışlarımla
Ortası köylerle boşaltılmış alnımla Bir ucu Ortadoğu'yla
tutuşturulmuş dudaklarımla
Bak
H.A.Y.K.I.R.A.R.A.K
söylüyorum:

TUTUŞTUR BENİ ARTIK EY KALBİM!

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>k.kentli-

15 aralık p.tesi: 01:49

ANAMUR ARALIK-2008

TEBBET YEDA İSRAİL


Vurdular mı seni ey Filistin
Gözlerimizin önünde?
Kabe çetesinin torunları karanlık elleriyle
Esmer bedenine mi uzandı

Tebbet yeda İsrail
Tebbet yeda Siyonizm


Vurdular mı seni yetim gülüşlüm
Ah Filistin Ey Yakub duy!
Filistini kurtlar yedi
Biz global humanizmin
Sahtekar oyunlarıyla eğlenirken
Ey Lokman seslen oğluna!
Yeryüzünde Hardal tanesi büyüklüğünde
Katledilen her Filistinli
Tarihin kendi sayfalarına gömülse de
Allah onları bizim karşımıza çıkaracaktır.

Ey zor zamanlarda verenler nerdesiniz.?
Öksüzün başına avuçlarını dikenler
Düşmüşün eline fidan ekenler
Acıları paylaşıp güçlüklere göğüs gerenler
Sevgi ve merhamet yumağı olanlar
Kalplerinde hala bir bağışlama taşıyanlar nerdesiniz?
Kalplerinde hala bir İNTİFADA taşıyanlar nerdesiniz?

TEBBET YEDA EY İSRAİL!
TEBBET YEDA SİYONİZM…

Kayıp Kentli
bursa...

ESADLAR DİVANI-4(Herkes Bir Mezardı..)

işte böyle esad..
İnsanların sadece mezarlıklara gömülmediğini anladığında
yirmi bir yaşındaydın

herkes bir mezardı
ve bir başkasının ölüsünü taşıyordu yüzünde Bir kürek toprak gibi duruyordu insanlar hayatta her an

bir başkasının üzerine serpilmeye hazır
ayrılıklar neden ağır gelir yüreğe
o zaman anladın

sen kimsenin ölüsünü taşımadın üzerinde
Bu yüzden sana ihanet edenler
seni hiç unutmadılar
sen onları gizli gizli yoklayan bir vicdan azabı olarak kaldın..

gitti bugün uzun uzun baktın ellerine
o zaman anladın yere basan
ve ayakta kalmanı sağlayan şeyin
ayaklarının olmadığını...

Kimin yüzünü aralasan hep bir gömüyle karşılaştın
bütün gömülerde ise bir başkasının ölüsü


Acılarıyla başlatıyorsun
insanların tarihlerini
bu yüzden kimsenin doğum günü ve doğum yeri seni ilgilendirmiyor...
Özgürlüğün Hürriyetin zıddı olduğunu
öğrendiğinde hiç şaşırmadın


ne zamandır
beyaz ile siyahın
sevgi ile nefretin
aslında aynı şey olduğunu biliyordun


bu yüzden seni unutanlar da
hatırlayanlar da hep yanlış kapılardan açılanlardı yola...
İnsanların sadece mezarlıklara gömülmediğini anladığında
yirmi bir yaşındaydın
Herkes bir mezardı işte
ve bir başkasının ölüsünü taşıyarak yaşıyordu yüzünde...


"sırtımda yaralı bir tanrı taşıyorum" demişti o şair..
sence ne demek istedi esad?
......üşüyorum esad
....böl
-üşüyorum esad!
..yetmiyor...


KAYIPKENTLİ

"Esad'lar Divanı" na bir değini:


"Esad'lar Divanı" na bir değini:

Annesi anneme benzerdi.
Onun Türkçe bilmeyen annesi;
benim Kürtçe bilmeyen annem;
hep aynı şeyi söylerlerdi:
"Akşam eve erken dönün/Êwarê zû werine mal'ê"
Biz gece yarıları dönerdik.
Esad beni hep dinledi.
Sayıklamalarım divana dönüştü daha sonra.
Esad bende bu ülkeyi sevdiğini söylerdi;
ben Esad a onu bu ülkeden daha çok sevdiğimi...
Esad ı Ağrı dan İzmit e sürükleyen rüzgar,
beni de Urfa dan İstanbul a getirmişti.
Ayrılırken şiirlerini yazması için verdiğim defterin ön yüzüne "yolun dikenli ve bahtın kapalı olsun,dostum" diye yazmıştım.
Ömür boyunca onun kaleminin susmaması için bu dileğime ne kadar ihtiyacı olduğunu o da anlayacak.
Esad ın şantiyelere ve yükseköğrenime bölünen hayatı;
benim e'lem (elif,lam,mim) li
bir yüreği taşıdığım bir hayat mücadelesinde aldı başını gidiyor.
İkimiz de genciz henüz.
O bir yılanı emziriyor şiirlerinden...
Bense kelimelerimi yontuyorum hayata...
Hepsi bu.
1)esad...
esad bizi kandırmışlar haberin olsun!!!
artık kuşları görmek istemiyorum esad
onlar uçarken yere düşmezken insan ayakları yerde doğrulamıyor,
biliyorsun esad..
yaşadığımız şehir gürültüyle saçlarını uzatıyor
içime annem evin en uzak odasını bana verdi
geceleri üç yerimden karanlıklarla gözlerimi aralıyorum uyandığımda yere çakılıyorum... duvarlar çok ince!
yan dairenin çocuğu geç saatlere kadar ağlıyor
kadın çocuktan çok sonraları uyuyor
ben o saatlerde sevdiklerime ağlıyorum esad
kimse bilmiyor herkes geceleri bir sevdiğine ağlıyor
Apartmanımızın site yönetimi toplantısında "odaları birleştirelim" desem
evet odaları birleştirelim
ve sevdiklerimize beraber ağlayalım desem
annem dahil kimse kabul etmeyecek esad
bizim okuduğumuz şairleri
kim anlayabilir bizim kadar
müslüm yücel ve ibrahim halil
hani senin abin şiir müsveddelerini tandır alevine atmıştı
yüzünün yarısında bu yüzden mi yaktın dünyanın yarısını esad?
esad gitmem lazım çok uzaklara
çok uzaklara esad...
çok uzaklara hangi terminalden kalkar otobüsler?
insanın içi mi uzak?
dünyanın diğer ucu mu?
dünyanın bir ucuna gidiveren insanlar
yanlarındaki insanın içine neden bir türlü gidemez?
Esad sakın insanların anlayacağı şiirler yazma unutma!
anlamak gizli kefendir
kin divanında seni anlıyorum demek
seni biraz daha kullanabilir miyim demektir
yaşadığımız şehirlerde kabir azabı falan yok
seni kandırmasınlar esad
hepimiz kabirlere azab veriyoruz aslında esad
bitmiyor hiçbirşey..
müslüm de yorumlayamıyor kuyuyu...
her sevdiğim gözlerime bir kuyu bıraktı
hayır esad ben şiir yazmıyorum
ben dünyayı bir kenara itiyorum ....
esad
beni bırak
ma!
....YAŞASIIIIIIN:YAŞASINYAŞASINYAŞASINYAŞASIN!
yaş
asın
beni esad...

ESADLAR DİVANI-2(Şeytanı Örnek Al Esad-Ve Sevdiklerini Terketme!)

Esad
bildiğin gibi değil hiçbir şey,
şeytan insana sağdan soldan önden ve arkadan yaklaşır
ya şeytana önden arkadan sağdan ve soldan yaklaşanlar...?

esad artık herkesin acelesi var
acele seviyoruz birbirimizi
ve acele terkediyoruz
ve acele işe şeytan...

Yine bir sabah işte
Esad Kale`mle (E)(L)i(M) arasında
bir zelzele ayiniyim su`lar kar`maşa`sında

Annem hasta ne zamandır doktora gdiyor
"Roce" ilaç firması ne kadar mutludur şimdi!!
bir sabah anneme söyledim ansızın
"ben artık suyu da aramıyorum" diye..
annem korktu ,esad
annem suyun aradığı bir oğlu olduğumu bilmiyor

herkes suyu arıyor sen de...
annem de..
hepiniz suyu arıyorsunuz..
içinde yaşadığım toplum ve çağ suyu arıyor
suyu arayan bir adam değil
suyun aradığı bir insan olmaya gidiyorum esad
ne olur kalma bu su arayıcılarının arasında git benimle...
sen DOĞU olursan güneş sende açar esad unutma

sonra dünyadan daha ağır kaşlarını kaldırdı annem ve sordu:
"bir taşla duvar olur mu oğlum?
bir taş baş yarar ama ...dedim anneme..
ayaklarının altını temiz tut dedim anneme
sen de söyle annene esad
bu apaçık bir hatırlatmadır çünkü
sular annelerin ayaklarının altındaki mekanı ağlıyor esad
ceplerimde ellerim yerine Ortadoğu taşıdığım bileklerimi usulca tuttu annem
ve sordu "hala dua etmiyor musun oğlum?"
-"suyu arayanlar dua etsin
ben duanın kendisi olmaya karar verdim" dedim anneme
Annemden merhametini ödünç istedim ağlayarak
Annem okyanuslar taşıdığım saç diplerimi okşadı "
-Halkımıza ne oldu anne?
akrabalarımıza..sevdiklerimize?
annemin saçlarımı okşadığı eli kanadı..
sustu annem!
işte Müslüm bunu bilmiyor esad
ve solcuların annesiyle benim annem arasındaki en büyük fark
biz "oğullarız"... esad..
ne olur anla beni
tanıdığım herkes bir peçe peçe...
insanlar kendilerine ait olmayan
bir kafa karışıklığıyla dolaşıyor esad
kendime yalan söylediğimden beri
kimseye inanmıyorum diyen bir şaire inat
ben sana inanmak istedim hep
çünkü ben senden yana kendime hiç yalan söylemedim!
bu yüzden şeytanı örnek al esad
sen onu camdan kovsan
o bacadan girmedi mi o seni hiç terketti mi?
.şeytanı örnek al esad ve
sevdiklerini terketme
..

RABBE SAYIKLAMALAR-4

AH RABBİM!!!
Nefesini ç/alıyorlar benden
Nefesinden geriye kalan: "ben" nedir ki?
Ruhum beden ülkemin içinde çıldıran bir deniz...

Ciğerlerimi yüzyıllardır döven bir acıya kapaklandım..
Beni hayatımın on beş yılına göm Rabbim.
Gerisini dağıt meleklere...

"Rabbin kim" diye sorarsan senden başka o kadar rabbcik var ki beni kulu gören..
Özgür ruhum bedenimde hapis..
Bedenim çağımın kanlı çarklarında..

Slogan "Lâ"larda naylon bir halifeizme çağırıyorlar beni..
ah empoze edilmiş modernizm aşkına!!!

AH RABBİM-NE HALDEYİM BEN?
Burası neresi?

RABBE SAYIKLAMALAR-3


Rabbim
rabbim
Neden duymuyorum senin beni duyduğunu?
Bakar mısın şöyle bir: Bana meşakkat ve acı ile şeytan dokundu..
Doğrusu şeytan hastalığımdan dolayı yakınlarıma verdiği vesveseleriyle bana bir yorgunluk ve bir elem dokundurdu!
Şeytan bana bezginlik ve terkedilmişlik hissi verdi
Rabbim şeytana sağından solundan önünden ve arkasından yaklaştım
"yapma" dedim "yapma"
"ellerim çok ağrıyor"
"çok yorgunum"
ah rabbim

ne yapmalıyım?
Ben ayaklarımı tutayım sen yeryüzünü topuklarıma vur?
İstersen depreneyim?

Peki!
Avurtlarıma örttüğüm çöllerden göz taşlarımı akıtayım insanlığın kürtaj yaptırdığı vicdanına?


Bildiklerimin mi peşine düşeyim Rabbim?
Ben hayat bilmediğini aramaktır aramamaksa yaşamamaktır diyorum
Sen :" bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin diyorsun?"
Ah! Sen demedin mi" insana gerçekten çok az bilgi verilmiştir "diye?
Çok az bilgi verdiğin bu ezilenlere sen: Biz istedik ki yer yüzünde mustaz'aflara iktidarlar verelim"demedin mi?
Bize iktidar vermeyi düşünmekle ,bizi rehberler kılmakla insanlığa "siyasal İslamcılık"(!) yaptığının farkında mısın(!)?
Rabbim!!! Sen kardeşleri Şuaybı da Medyen halkına yollamadın mı?
Hz. Şuayb Medyen halkına tartıda hile yapmayın dedi..
Benden de halkıma gitmemi ve malları üzerinde istedikleri gibi tasarrufta bulunamayacaklarını söylememi mi istiyorsun Rabbim?
Bunu benim namazım mı emrediyor?
Bunu mu vurgulamamı istiyorsun?
Gönderdiğin kitaptaki HAKİKATLARIN toplumsal hayatın kategorileri üzerinde belirleyici olmasını istemekle Demokratik Laik Kemalist sistemin(ilahın) anayasal bütünlüğünü tehdit ettiğinin farkında mısın?(!)
Rabbim Sen benim göğsümü yarıp genişletmedin mi?
Bu yüzden mi aşklar dostluklar acılar sevinçler dar geliyor artık bana?...
KayıpKentli